DALKOZCA - TÜRKÇE SÖZLÜK |
|
Abariii | Aman Allahım |
Aba | Abla |
Abanın | Ablasının |
Abdes bozma | Tuvalet ihtiyacını giderme |
Abuca | Amca |
Acans | Radyo haberleri |
Adam | Kadının eşine seslenme biçimi |
Ağa | Ağabey, abi |
Ağanın | Abisinin, kendisinden küçüğe hitap etme biçimi |
Akıtma | Yağda kızartılan hamur |
Ala garga | Saksağan |
Allah mustahakını versin | İlahi, sen yokmusun sen! |
Allasen | Allahını seversen |
Aldıgel | Getir, al getir |
Alma | Elma |
Alma şaklamak | Elma kesmek |
Amanin | Aman Allahım, aman yarabbi! |
Amasgele | Bir çeşit elma türü |
Amel olmak | İshal olmak |
Anadut | Bir çeşit tarım aleti |
Anagıız | Anne, anneciğim |
Anay manzul anay | Seni gidi seni! |
Anay veran anay | Seni gidi seni! |
Angara ekmee | Şehir ekmeği, francala, fırın ekmeği |
Angare | İmece |
Abtulla | Abdullah |
Aptuş | Abdullah'ın kısaltması |
Arap | Çok esmer, kara |
Arduç bödüsü | Ardıç kozalağı |
Ark | Açık su yolu, su kanalı |
Ars | Gelincik |
Aş | Fasulyeli ya da patatesli bulgur pilavı |
Ateşi,ocağı,lambayı gaçurmak | Söndürmek ya da kısmak |
Avlağa | Çit |
Avlu | Evin önendeki duvarla kapalı üstü açık bahçe |
Avuz | İneğin doğum sonrasında, koyu kıvamdaki ilk sütü |
Aydın | Ayçiçeği |
Azarmuk | Azarlama, paylama |
Azık | Nevale, yiyecek |
Baba ocağı | Baba evi |
Badı gibi olmak | Şişman, şişmanlık |
Badıl badıl | Yalınayak yürümek |
Bağırdak | Bardak |
Bakale | Buraya bak, hele bir bak! |
Bakraç | Kova |
Bana görset | Bana göster! |
Basak | Mevdiven |
Basakbaşı | Merdivenbaşı |
Bayır | Yokuş, rampa |
Baytar | Veteriner |
Bedduva etmek | Ahını almak |
Beli bırkı kırılmak | Çok yorulmak |
Bencileyin | Bana göre, benim düşünceme göre |
Besimet | Bir çeşit ekmek |
Bıçkı | Ağaç saplı, tırtıklı bağ çakısı |
Bıldır | Bu sene, bu yıl |
Bızaa | Buzağı |
Bızalamak | İneğin doğurması |
Bi gaççuk | Bir kaşık, az bir şey |
Bi gıdım | Azıcık |
Bi gısım | Bir avuç |
Bihamla | Hemen, bir hamlede, aniden |
Bilemeyon | Bilemiyorum |
Bilmeyimiyon | Bilmiyor musun |
Bilmeyon | Bilmiyorum |
Bilmeyon ku | Bilmiyorum ki! |
Bisleğeç | Ekmeği saç üzerinde pişirirken ters-düz etmeye yarayan ağaç gereç |
Bite yazmak | Az kalsın bitiyordu, bitmek üzere |
Bitikdaha, bitekdaha | Bir kere daha, yeniden |
Bodur | Bodur |
Bondi | Küçük su kabı, ağaçtan yapılmış bidon |
Boyudevrülessi | Kahrolası |
Boyudevrülmeyessi | Kahrolmayası |
Böyükbuba | Büyükbaba |
Börtmek, Börttürmek | Haşlamak, bir taşım kaynatmak |
Buba | Baba |
Bu yannı | Bu taraf |
Bucak | Bir çeşit banyo |
Bunculayın | Bunun gibi |
Bundan keyli | Bundan sonra |
Burma | Eneme, iğdiş etme |
Buzalacı | Büyükbaş hayvanın gebe olması |
Bük | Böğürtlen |
Bürgün | Öbürsü gün |
Bütündene | Çorbalık, aşurelik buğday |
Canavar | Kurt |
Canı az | Cimri, tahammülsüz, acıya dayanıksız |
Canım cerem kalmadı | Çok yoruldum, gücüm kalmadı |
Cember | Tülbentten başörtüsü |
Cere | Güç, kuvvet, takat |
Cıbır | Yoksul, parasız-pulsuz, çulsuz |
Cımbırt | Küçük üzüm salkımı |
Cıngar | Kavga, gürültü |
Cırcır | Fermuar |
Cıt kada | Azıcık, bir parça |
Cibiliyetsiz | Ahlaksız, soysuz |
Cimcük | Çimdik |
Cingan | Çingene |
Civci | Kümes hayvanlarının yavrusu |
Cizleme | Yağlı bir çeşit ekmek |
Cöğüz | Ceviz |
Cöğüz öşmek | Cevizin içini oymak |
Cuğara | Sigara |
Çakıl | Taştan örülmüş duvar |
Çakıldak | Çok konuşan kadın |
Çaluklamak | Karıştırmak, yoklamak |
Çaput | Bez parçası |
Çay kaynatma | Çay demleme, çay yapma, hazırlama |
Çayda yıkanmak | Çayda yüzmek |
Çeküç | Çekiç |
Çepiş | Erkek keçi yavrusu |
Çetik | Çocuk ayakkabısı |
Çılpı | Budanan ağaçların ince dalları, ince dal parçası |
Çırpıdak | Hemen, birdenbire, çabucak |
Çıştaklı | Bir çeşit ekşi elma türü |
Çifte | Çift namlulu av tüfeği |
Çiftkırma | Çift namlulu av tüfeği |
Çiy olmak | Hamlamak |
Çolak | Solak, sol elini kullanan |
Çolak | Eli kolu tutmayan |
Çomak | Sopa, değnek |
Çomar | Köpek |
Çon | Kalça, but |
Çotura | Su kabı |
Çöğdürmek | Çiş yapmak |
Çökelez | Sincap |
Çömez | Kısa boylu |
Çükündür | Pancar |
Daban | Kalın çam tahta |
Dabıl dabıl | Çıplak ayakla yürümek |
Dam | Ahır |
Darabul | Şenliklerde yakılan büyük ateş |
Datlı | Bal |
Davar | Küçükbaş hayvan, küçük baş hayvan sürüsü |
Dayak | Ata, eşeğe yük sarmak için kullanılan yardımcı kazık |
Dedüttüme | Dedittirme, söyletme |
Deeh | At ve eşeğe hareket etme emri |
Deeyon | Diyorsun, söylüyorsun |
Deeyon | Diyorum, söylüyorum |
Deeze | Teyze |
Değdümek | Değdirmek |
Değmen | Değirmen |
Demin | Az önce |
Dene pakla | Barbunya |
Depmek | Ayakla bir şeye vurmak, tekme atmak |
Depmük | Tekme |
Desdi | Testi |
Devek | Sebze dalı |
Devrülessi | Kızarak azarlama |
Devrülmiyessi | Severek azarlama |
Dımbıdak, Dombudak | Pat diye, birden bire, apansız |
Dımdım etmek | Damlamak |
Dıngırdatmak | İşletmek, dalga geçmek |
Dışdıbak | Dişbudak ağacı |
Dibek | İçinde ekin dövülen oyuk taş |
Dibil dibil | Yavaş yavaş, usul usul |
Dibine darı ekmek | Bitirmek |
Dide | Dede |
Diğnelmek | Ayakta durmak |
Dilleme | Arkasından lafını etme, dedikodu |
Dillik | Rahat |
Dillik Vermek | Rahat vermek, rahat bırakmak |
Dingilbaş | Takla atmak |
Diren | Bir çeşit tarım aleti |
Dokumak | Sıkıkla ağaçtan meyve indirmek |
Domatis | Domates |
Dombudak | Pat diye, birdenbire, apansız |
Donuz | Domuz |
Donuzluk etmek | Yaramazlık yapmak |
Dooha | Kağnıya (oküz arabası) yada sabana koşulu öküzlere durma emri |
Door çüüş | Eşeğe durma emri |
Döl | Yaşına girmemiş küçük baş hayvan yavrusu |
Döl-davar | Küçükbaş hayvan sürüsü |
Döş | Göğüs, sine, bağır |
Döşek | Yatak |
Dullamak | Durulamak |
Düğüne okumak | Düğüne davet etmek |
Düşeyazmak | Az kalsın düşmek, düşme tehlikesi atlatmak |
Ebe | Küçük, kısa, büyümemiş |
Ebe | Nine, babaanne, anneanne |
Ebegalmış | Büyüyememiş, küçük kalmış, gelişememiş |
Ebemekmeee | Madımak |
Ecinci çarpar | Cin çarpar |
Eğşi hamur | Ekmek mayası |
Ekmek etmek | Ekmek yapmak |
Ekmek mendili | Sofra bezi |
Ekmek yimek | Yemek yemek, öğün |
Ellehem | Sanırım |
Ellik | Eldiven |
Emme | Ama |
Encük | Köpek yavrusu |
Entari | Bayan elbisesi |
Ereçil | Reçel |
Erişmek | Yetişmek, ulaşmak |
Ermeyessi | Kahrolası, baş belası! |
Esger | Asker |
Essah | Gerçekten, sahi |
Eşemek | Çiş yapmak |
Eşmek | Kazmak |
Etmek | Yapmak, ekmek ettim, ekmek yaptım |
Ey | Efendim |
Eylen | Bekle |
Eylenme | Bekleme, oyalanma, dalga geçme |
Eyseri | Büyük çivi |
Eysiran | Hamur teknesini kazma aleti |
Ezavet olmak | Musallat olmak |
Faasit | Kötü kadın |
Fatiş | Fatma, Fatoş |
Ferik | Piliç |
Fırdak | Birden bire, süratle |
Fışkı | Havyan pisliği |
Fıydıttırmak | İşten kaçmak, kaytarmak |
Fistan | Kadın elbisesi |
Fişeklemek | Kışkırtmak |
Fişne | Vişne |
Fitlemek | Birisini birisi aleyhine kışkırtmak, tahrik etmek |
Folluk,Holluk | Tavuğun yumurtlayacağı yere elle konulan yumurta |
Gaah | Kağnıya ya da sabana koşulu öküzlere hareket emri |
Gabak | Kabak |
Gabarmak | Kabadayılık yapmak |
Gabuk pakla | Kışın yemek için kurutulmuş fasulye |
Gağşak | İyi durumda değil, kötürüm |
Gahretmek | Kederlenmek |
Gahrine gitmek | Kahretmek, içerlemek |
Gakışmak | Hayvanların dövüşmesi |
Gakuşlamak | İtmek, etelemek |
Galbur | Elek |
Galkmazına yat | Son yattığın olsun |
Gancık | Köpek, eşek gibi hayvanların dişisi |
Gancıklık etmek | Erkekçe davranmamak |
Gandumak | Kandırmak |
Ganmak | Doymak, bıkmak (suya ganmak) |
Gapak | Kabak |
Garadut | Ahududu |
Gara tencere | Ocakta odun ateşi ile yemek pişirmeye yarayan tencere |
Garagış | Sert kış |
Garaguş | Kartal |
Garalastik | Lastik ayakkabı |
Gasim | Kasım |
Gaşuk | Kaşık |
Gaşuklaa | Kaşıklık, çatal-kaşık koymaya yarayan kutu |
Gatık | Katık |
Gatır gibi olmak | Sağlam, dayanıklı olmak |
Gatiyyen | Kesinlikle, katiyen |
Gavi | Sağlam |
Gavilleşmek | Sözleşmek |
Gavlağan | Çınar |
Gavuç olmak | Fıtık olmak, fıtığı çıkmak |
Gavur gibi | Acımasız, vicdansız kişi |
Gavurga | Özellikle kışın çerez olarak yenen kavrulmuş buğday, mısır |
Gavuşmak | Birleşmek |
Gavut | Dövülmüş kavurgaya toz şeker eklenerek yapılan yiyecek |
Gaybanda | İşe yaramaz kişi |
Gayın | Kayın birader |
Gayınna | Kayınvalide |
Gayış | Pantolon kemeri |
Gayış gibi | Kirli, pasaklı |
Gayış pantolon | Pantolon kemeri |
Gaynata | Kayınpeder |
Gaysı | Kayısı |
Gazel | Kurumuş sebze dalı, yaprakları |
Gebiçim | Keçileri çağırma emri |
Geh bili | Kümes hayvanlarını çağırma emri |
Gelemeyon | Gelemiyorum |
Gelive | Gelir misin |
Gelmeymuyon | Gelmiyor musun |
Getü | Geti |
Geveleme | Ağızda evirip çevirme (geveleyip durma da söyle) |
Geygel | İnce, çıtı - çınpı |
Gezik | Hayvan otlama sırası |
Gıcı | Çam kozalağı |
Gıdım gıdım | Az az |
Gımçı | Kızılcığı makbul ince değnek |
Gındırgaç | Dönme özelliği olan bir çeşit tahteravelli |
Gınga | Yeşil kabuğu ayrılmış ceviz |
Gınga etmek | Cevizin yeşil kabuğunu ayırmak |
Gıngı | Yeşil kabuğu soyulmuş ceviz |
Gıpır gıpır | Hareketli, yerinde duramayan |
Gırkmak | Küçük baş hayvanların yününü kırpmak |
Gısmak | Sıkışmak |
Gıstumak | Sıkıştırmak |
Gış evi | Kışın oturulan, soba kurulmuş oda |
Gıymatlı | Değerli,kıymetli |
Gız garı | Erkeğin karısına seslenme şekli |
Gız gibi | Yeni,gıcır gıcır |
Gız gurusu | Evlenememiş,evde kalmış kız |
Gızansamak | Dişi hayvanların çiftleşmek için erkek istemesi |
Gideyazmak | Az kalsın gidiyordu |
Gidişmek | Kaşınmak |
Goca adam | Yaşlı adam |
Gocagarı | Yaşlı kadın |
Gocamak | Yaşlanmak |
Gocuk | Kaban, pardesu |
Gof | İçi boş,göründüğü gibi değil |
Gofur | Kendini beğenen, kibirli |
Gonşu | Komşu |
Goruk | Olmamış üzüm, ham üzüm |
Goruk | Ham üzüm |
Goşmak | Hayvanı arabaya bağlamak |
Goşum | Hayvanın araba yada düvene bağlanmasına yarayan deri, kayış |
Göbel | Erkek çocuğunu azarlama sözü |
Göbü | İnce bazlama |
Göce | Çorbalık çekilmiş buğday |
Göcen | Tavşan yavrusu |
Göğüslük | Okul önlüğü ya da yakası, yakalık |
Gömgök | Ham, olgunlaşmamış meyva |
Gön | Büyükbaş hayvan derisi |
Götcenmi | Götürecekmisin |
Götün Götün | Geri geri, arka arka |
Götüüve | Götürüver |
Gövlez | Köpek Yavrusu |
Göynek | Gömlek, içlik |
Gözen | Çilli |
Gudurmak | Sinirlenmek, azmak |
Gulü | Hindi |
Gulü yımırtası | Hindi yumurtası |
Gumbil | Patates |
Gundak | Yeni doğmuş kedi yavrusu, bebeğin bezlerle belenmesi, sarılması |
Gunnaacı | Hamile hayvanlar, kedi köpek gibi |
Gunnamak | Kedi-köpeğin doğurması |
Gurşun gibi olmak | Ağır olmak |
Guş gibi | Ağır değil, pek hafif |
Gücünü üzmek | Canını sıkmak, moralini bozmak |
Güdük | Kısa |
Güğüm | Madeni su kabı |
Gümele | Kulübe |
Günülemek | Kıskanmak |
Gürük | Kuluçkaya yatan anne tavuk |
Gütmek | Hayvan otlatmak |
Güvenmek | Sevinmek |
Güveyi | Damat |
Güz, Güzün | Sonbahar |
Haa | Evet |
Halipreem | Halilibrahim |
Hamullu ekmek | Bazlama |
Hamur | Erişte,ev makarnası |
Hamur yazmak | Hamur açmak |
Hapazla | Avuçla |
Hareket | Deprem |
Hartdak | Tam Olarak |
Havan | İçinde ceviz, sarımsak dövülen mutfak eşyası |
Hayat | Salon, üst kattaki tüm odaların kapılarının açıldığı salon. |
Helke | Genelde içine süt sağılan saplı metal kap |
Herek | Bir çeşit kazık |
Hergetmek | Dinlendirmek, nadasa bırakmak |
Herkil | İçinde ekin saklanan ağaç anbar |
Heşelek | Elma,armut gibi meyvelerin yenmeyen çekirdekli bölümü |
Hey | Büyük sepet |
Heybe | İki gözlü torba |
Heydermek | Sağa ya da sola kaymak, dengesi bozulmak |
Hınkırmak | Burnunu temizlemek için sümkürmek |
Holdurhoş | Paldır-küldür, hesapsız hareket |
Horageçmek | Birşeyin istendiği gibi olması |
Horkudak yemek | İştahla,afiyetle,hızla yemek yemek |
Horuz | Horoz |
Höppü | Bir çeşit düdük |
Irahat | Rahat, konforlu |
Iramazan | Ramazan |
Irıza | Rıza |
Iscak | Sıcak |
Isıtma tutmak | Ham meyva yenmesi sonucu rahatsızlık |
Ismayıl | İsmail |
İbo | İbrahim |
İçdonu | Külot |
İçgüveyi | Baba evinde değil, kız evinde oturan damat |
İdare | Gazyağı ile yanan Kandil |
İleğen | Leğen, elle çamaşır yıkamak için kullanılan yayvan kap |
İnahtar | Anahtar |
İndüğü gün | Geçen gün |
İndüğün | Önceki gün |
İnek yağı | Tereyağ |
İnişte | Enişte |
İpreem | İbrahim |
İrecep | Recep |
İresim | Fotoğraf |
İrezil | Rezil |
İstiğfar etmek | Kusmak |
İşkillenmek | Şüphelenmek |
Karabaş | Köpek |
Karakaçan | Eşek, merkep |
Kart | Düğün davetiyesi |
Kelem | Lahana |
Kemre | Gübre |
Kerata | Yaramaz sevimli çocuk |
Kerhanacı | Yaramaz çocuk |
Kerti | Ağaçta yapılan çentik |
Kertmek | Yontmak |
Kesek | Sert toprak parçası |
Keş | Bir çeşit süt ürünü |
Kındap,Kınnap | Sicim, ip |
Kiren | Kızılcık |
Kişelemek | Kovalamak, kaçırmak |
Kocaoğlan | Ayı |
Koruk | Olmamış üzüm, ham üzüm |
Kömüş | Manda, camız, camış |
Kötülemek | Hastalanmak |
Kurugapçuk | Sıska, dokunsan yıkılacak |
Küflü | Evde kalmış,yaşı geçmiş,evlenememiş kız |
Küllük | Sigara tablası |
Kürtün | Kar yığını |
Küskü gibi | Çok ağır |
Lambayı gaçurmak | Lambayı söndürmek, kısmak |
Laylon | Naylon, naylon ayakkabı |
Lemi | Öyle mi |
Lüküs | Lüks lambası |
Macar gibi olmak | Sağlıklı olmak, yüzünden kan damlamak |
Madırga | Taş kırmaya yarayan keski, kalın çivi |
Mağsuzdan | Şakadan |
Mal | Büyük baş hayvan |
Mal gibi bakmak | Aval aval bakmak |
Manzul veran | Yaramaz, baş belası! |
Maraz | Hasta, çelimsiz, suratsız |
Masuzdan | Yalandan, şakadan |
Maşraba | Saplı su içme kabı |
Mayıs | Taze, hayvan pisliği |
Mehemsemek | Önemsemek |
Mektep | Okul |
Mevlüde okumak | Mevlüde davet etmek |
Mevlüt | Mevlid |
Mezer | Mezar |
Mıh | Nal çivisi |
Mındar | Ziyan olmuş, işe yaramaz, yenmez hayvan |
Mıstık | Mustafa |
Mıymıntı | Uyuşuk, beceriksiz |
Mintan | Gömlek |
Misir | Mısır |
Montkemer | Mont |
Motur | Traktör |
Mudana etmemek | İhtiyaç duymamak,kimseye ihtiyaç duymamak |
Muzurluk | Yaramazlık |
Nalet | Uğursuz, iyilik bilmeyen |
Namazlağa | Seccade |
Nemben | Ne biliyim, nereden bileyim |
Ocağı gaçurmak | Ocağı söndürmek, kısmak |
Odun etmek | Odun kesmek,kışlık odun hazırlamak |
Odun,kömür vurmak | Sobaya,ateşe odun,kömür atmak |
Oğşalamak | Ovalamak |
Oklaaç | Oklava |
Okumak | Davet etmek ( Düğüne okumak,düğüne davet etmek ) |
Öbül Öbül | Sürüne sürüne |
Öcük | Azıcık, birazcık |
Öcükedive | Biraz anlat, lafla |
Önnüğün körü | Yok daha neler |
Örük | Erik |
Öte git | İleriye git, biraz uzaklaş |
Pakla | Fasulye |
Palaz | Keklik yavrusu |
Palazlanmak | Büyümek, gelişmek |
Pantul | Pantalon |
Patadiz | Patates |
Patoz | Harman makinası |
Pelit | Meşe |
Peşkir | Havlu |
Pığtı | Bir çeşit hamur tatlısı |
Piran | Oğlak ya da kuzu ile yapılan kebap, tandır |
Pistan | Kedi yavrusu |
Pörtlek | Patlak gözlü |
Pür | Çam yaprağı |
Püsküüt | Büsküvi |
Rahmet | Yağmur |
Ramuk | Römork |
Saabı olmak | Sahibi olmak |
Sabun Tozu | Toz deterjan |
Samırsak | Sarımsak |
Sandık | Elma kasası |
San vurmak | Soğuk vurması |
Sarıyemiş | Şeftali |
Sarmak | Keyiflenip zevk almak (pek sardı-çok zevkliydi) |
Sarmak | Zevkli, eğlenceli olmak |
Sayı mı | Gerçek mi |
Sedir | Tahta oturak, oturak |
Sele | Kağnı ile saman taşımaya yarayan sepet |
Seme | Aptal, uyanık olmayan |
Sen beni bildin mi? | Beni tanıyabildin mi? |
Seni dıngırdadıyo | Seninle alay ediyor, kafa buluyor! |
Sergen | Raf |
Seyin | Hüseyin |
Sıhye | Atlı sağlık mumuru |
Silkmek | Ağacı sallayıp meyvasını düşürmek |
Soğulcan | Solucan |
Somet | Hüsamettin, Somettin |
Sormak | Emmek |
Sormuk | Bebekler için çeşit yalancı meme |
Sufra | Sofra |
Südük | Sidik |
Şaklamak | Elma vb.meyveleri ikiye bölmek |
Şartolsun ki | İnan ki |
Şeher | Şehir |
Tabahna | Bulgur dövmeye yarayan düzenek |
Talla | Tarla |
Tek kırma | Tek namlulu av tüfeği |
Tekne | İçinde hamur mayalanan ağaç kap |
Telaşe memuru | Çok telaşlı kişi |
Temek | Tavukların kümese girip çıktıkları delik |
Temsil | Gençlerin oynadığı oyun, tiyatro |
Temsili | Örneğin, mesela |
Tesbük | Tesbih |
Tez | Acele |
Tinyoz | Titiz |
Tokaç | Çamaşır yıkamakta kullanılan ağaç |
Tonç | Seki, taraça |
Tosbağa | Kaplumbağa |
Tuylumuna | Rasgele, bilmeden |
Tülücem | Tüylü |
Tünek | Gizlenecek, saklanacak yer |
Uğuguşu | Puhu, gece kuşu |
Uğunmak | Havale geçirmek |
Upruk | Su kabı |
Urba | Elbise |
Urgan | Halat, kalın ip |
Uşak devşek | Çoluk çocuk |
Üçetek | Otantik kadın kıyafeti |
Ümük | Boğaz, gırtlak, imik |
Ürgendire | Öküzleri dürtmek için kullanılan,ucuna mıh takılmış sırık |
Ürüya | Rüya |
Ürüzgar | Rüzgar |
Varmak | Ulaşmak |
Veran | Kötü (Anay Veran Anay) |
Vıtvıdık | Bıldırcın |
Vızır vızır etmek | Şikayet etmek, kafa şişirmek |
Yaba | Bir çeşit tarım aleti |
Yağlanguç | Ekmekleri yağlamaya yarayan mutfak aleti |
Yağsimek | Özenmek, gıpta etmek |
Yalandan | Şakadan, gerçek değil, uydurma |
Yamaniyettim | Oh olsun, canıma değsin! |
Yamaniyiettim | Oh olsun, çok iyi oldu |
Yamaniyihas etmek | Çok iyi oldu (kızılarak söylenir, ettiğini buldun dercesine) |
Yangabuz | Yanar-döner, güvenilmez kişi |
Yanıllı | Böğür, sırtın bir kısmı |
Yapamayon | Yapamıyorum |
Yaprak | Asma, üzüm yaprağı |
Yarım | Buğday ölçü birimi |
Yarışmak | Koşmak |
Yaslağaç | Hamur açmak için kullanılan tahta |
Yayık gibi | Biçimsiz, garip bir şişmanlık |
Yaz evi | Yazın oturulan oda |
Yazı | Ova, düzlük |
Yazma | Baş örtüsü |
Yel gelmek | Vücudun bir yerine ağrı girmesi |
Yemeği çıkarmak | Tepsideki yemeğin sonunu bitirmek |
Yemiş | İncir |
Yeter galan | Tamam artık, oldu, yeter artık |
Yılar, yular | Hayvanın başına bağlayıp çekip götürmeye yarayan ip |
Yımırta | Yumurta |
Yoğurt çalmak | Yoğurt mayalamak |
Yonma | Yontmak |
Yufka ekmek | Lavaş |
Yuğmak,yumak | Yıkamak |
Yuka | Derin olmayan, sığ |
Yülümek | Traş etmek |
Yüznumara | Tuvalet |
Zağar | Av köpeği |
Zati | Zaten |
Zerhoş | Sarhoş |
Zıbın | Genellikle kadınların içlerine giydikleri yünden içlik |
Zıngıdak | Birden, aniden, zınk diye |
Zırnık | Azıcık |
Zırnık koklatmamak | Hiçbir şey vermemek |
Zimin gibi | Çok ağır |
Zombul | İri yarı |
Zorunan | Zoraki |